ZAHARYA / HİCAZ HÜMÂYÛN / YÜRÜKSEMÂÎ / YÜRÜKSEMÂÎ
Terkeyledi gerçi beni ol mâh-cemâlim
Şâyeste-i vasl etti gönül mâl ü menâlin
Firkatle ciğer-hûn idim ammâ kerem ettin
Gel gonca gülüm serv-kaddim tâze nihâlim
O ay yüzlü sevgili her ne kadar beni terk ettiyse de gönül, bütün varlığını ona kavuşmak uğruna harcamayı değer gördü. Ondan ayrı kalmakla bağrıma kan dolmuştu, ama yardımını esirgemedin. Gel gonca gülüm, servi boylum, taze fidanım.
SUBHİ ZİYÂ ÖZBEKKAN / MUHAYYER / AKSAK / ŞARKI
Titrer yüreğim her ne zaman yâdıma gelsen
Kan ağlar içim hâtır-ı nâşâdıma gelsen
Şu hâl-i perîşânıma bir kerre bakıp da
Allah için ey şûh-i şen imdâdıma gelsen
Seni her ne zaman hatırlasam yüreğim titrer. Mutsuzlukla hatırladığım her seferinde içim kan ağlar. Ey neşeli güzel, Allah için, şu perişan halime bir kere bakıp da imdadıma gelsen.
(*): Kızının genç yaşta ölümü üzerine bestelemiştir.
RİFAT BEY / UŞŞAK / CURCUNA / ŞARKI
Tutuldu dâm-ı zülf-i yâre gönlüm
Şikâr oldu yine bîçâre gönlüm
Kapıldı dâne-i ruhsâre gönlüm
Şikâr oldu yine bîçâre gönlüm
Sevgilinin saçları tuzak ve gönlüm o tuzağa düştü. Çaresiz gönlüm yine av oldu. Sevgilinin yanağındaki bene kapıldı; çaresiz gönlüm yine av oldu.